DOĞRU TÜRKÇEYE DOĞRU-4*
Ali TÜRKSEVEN
1) Gereksiz Sözcük Kullanmaktan Kaynaklanan Yanlışlar
a) Eşanlamlı Sözcükleri Bir Arada
Kullanmaktan Kaynaklanan Yanlışlar
“Döndüğümde eksik, noksan bir şeyler
başlamıştı.” (Murathan Mungan, “Yalnız
Bir Opera” şiirinden)
Arapça
“noksan”ın Türkçesi eksik sözcüğüdür.
“Bu çocukları kutluyorum, tebrik ediyorum,
alınlarından öpüyorum.” (Bülent Arınç, Başbakan Yardımcısı, TRT Haber TV,
25.06.2011)
“Tebrik
etmek” ile “kutlamak” eşanlamlıdır. “Tebrik”, “kutlama”nın Arapçasıdır.
“Oğlum, biricik, yegâne varlığım…” (Show
TV, Muhteşem Yüzyıl, yerli dizi, 15.06.2011)
Farsça
yegâne sözcüğünün Türkçesi
“biricik”tir.
“Güçlü, kuvvetli, gözü kara insanlar
olduğumuz izlenimini vermek için de göğüslerimizi şişirmiştik.” (Açlık,
Knut Hamsun, Yayına Hazırlayan: Mehmet Karatürk, Zambak Yayınları, Kasım 2008,
s.7)
Arapça
“kuvvet” sözcüğünün Türkçesi “güç”tür. “Kuvvetli” ile “güçlü” eşanlamlıdır.
“Çeşitli konularda, ilginç ve enteresan
buluşlar, uçarı arzular, tedirgin beynimde ansızın beliriveren buluşlarla dolu
sayfalar dolusu yazılar kaleme alırdım.” (Açlık, Knut Hamsun, Yayına
Hazırlayan: Mehmet Karatürk, Zambak Yayınları, Kasım 2008, s.8)
Fransızca
kökenli “enteresan” sözcüğünün Türkçesi “ilginç”tir (Ataç’ı saygıyla analım). (Ayrıca
bu çeviri tümcesinde “buluşlarla dolu sayfalar dolusu yazılar” sözü “buluşlarla
dolu sayfalarca yazı” biçiminde olursa gereksiz sözcük yinelemesi ve gereksiz
çoğul eki sorunu çözülür.)
“Kendi kendime, bu yazacağım şeyleri belki
de kimi genç delikanlılara yardımcı olacak, diyordum.” (Açlık, Knut Hamsun,
Yayına Hazırlayan: Mehmet Karatürk, Zambak Yayınları, Kasım 2008, s.14)
“Genç”
ile “delikanlı” burada eşanlamlıdır (kimi yerlerde yakın anlamlıdır). (Ayrıca
“şeyleri” sözcüğü de “şeyler” olmalı.) “Kimi genç delikanlılara” yerine “kimi
gençlere” denebilir (amaca göre “genç erkeklere” ya da “genç kızlara” da
olabilir).
“O balığı tutacaktır her ne şart ve koşulda
olursa olsun.” (TRT-1 TV, Tersyüz, 10.07.2011)
Arapça “şart” sözcüğünün Türkçesi “koşul”dur.
b) Sözcüğün Anlamının Başka Sözcük
İçinde Bulunmasından Kaynaklanan Yanlışlar
“Bir ara bir dakika kadar kımıldamadan
göz göze bakıştık.” (Açlık, Knut
Hamsun, Yayına Hazırlayan: Mehmet Karatürk, Zambak Yayınları, Kasım 2008, s.17)
“Bakışmak”
göz göze ve karşılıklı yapılabilecek bir eylemdir. “Göz göze” öbeği
gereksizdir.
“önleyici tedbir” (Tanıtıcı
reklamlardan, özel TV’ler, 06.06.2011)
Arapça
“tedbir”in Türkçesi “önlem”dir; tedbirin önleyici
olmaması düşünülemez. (Ayrıca “tanıtıcı olmayan reklam” da mı var?)
“Bu yüzden dolayı sorgusu
tamamlanamıyordu.” (TRT Haber TV,
20.00 Haberleri, 10.07.2011)
“Bu yüzden” kalıbı ile “bundan dolayı” ilgeç öbeği eşanlamlıdır; “bu yüzden dolayı” denemez.
2) Sözcük Seçiminin Doğru Olmamasından Kaynaklanan Yanlışlar
“Bazan gelecek gelişimde Füsun’a toka değil,
bilezik getireyim diye düşünürdüm.” (Orhan Pamuk, Masumiyet Müzesi, İletişim
Yayınları, 2008, ss.443-444)
Türkçede
“gelecek gelişimde” değil de “bir dahaki gelişimde, bir dahaki sefere, sonraki
gelişimde” gibi sözler kullanılır.
“Bu konuda birçok senaryolar çizildi.” (Hikmet
Çetin, Devlet adamı, siyasetçi, Habertürk TV, 02.05.2011)
“Senaryo
hazırlamak”, “senaryo yazmak” denir; ama “senaryo çizmek” denir mi?
“Olur ya, o da benim gitmeye niyetlendiğim
yere gitme niyetindeydi.” (Açlık, Knut Hamsun, Yayına Hazırlayan: Mehmet
Karatürk, Zambak Yayınları, Kasım 2008, s.10)
Burada
“olur ya” değil de “belki de” denmeliydi; çünkü “olur ya” sözünde varsayım anlamı vardır. Burada ise olasılık söz konusudur. (Ayrıca “niyet”
sözcüğü yinelemesini gidermek için, “gitmeye niyetlendiğim yere” sözü yerine
“gitmeyi düşündüğüm yere” denebilir.)
“Tüm sınav görevlileri en az bu yönergede
kendileri için belirtilen saatlerde gelmelidir.” (ÖSYM Sınav Yönergesi,
13.05.2011, s.5)
“Az”
sözcüğü “geç” olmalıdır.
“… nereye bakışınızı çevirseniz…” (Uğur
Dündar, Star TV, Anahaber, 03.06.2011)
Türkçede
“nereye bakışınızı çevirseniz” değil de “nereye baksanız” (ya da “başınızı
nereye çevirseniz”, “gözünüzü nereye
çevirseniz” denir).
“Sıcak hava dalgası daha da ısınmaya
başladı.” (CNBC-E TV, Hava Durumu, 07.06.2011)
“Sıcak”lar “artar”, “ısınmaz”. Burada “ısınmaya “değil de “artmaya” sözcüğü kullanılmalıydı.
3) Sözcüğün Yanlış Yerde Bulunmasından
Kaynaklanan Yanlışlar
“Görülmesi gereken yerlerden bir başkası
da …” (Bugün TV, “Aş Kendini”, 18.06.2011)
Bu söz “Görülmesi gereken bir başka yer de …” biçiminde olmalı.
“Bugün İzmir’de 70. mitingimizi
yapıyoruz.” (Recep Tayyip Erdoğan,
T.C. Başbakanı, İzmir Mitingi, 04.06.2011)
Bu sözdiziminde “İzmir’de daha önce 69 kez miting yapmışlar.” anlamı vardır. Anlatılmak istenene göre tümce şöyle olmalıdır: “Bugün 70. mitingimizi İzmir’de yapıyoruz.” ( ya da “70. mitingimizi bugün İzmir’de yapıyoruz.”)
4)
Deyimlerle İlgili Yanlış(lar)
“Daha sonra da surat sallayacaktır.” (CNBC-E
TV, Chuck, yabancı dizide altyazı, 10.07.2011)
Türkçede “surat sallamak” diye bir deyim yoktur. “Surat asmak, surat etmek, suratı bir karış asılmak” gibi deyimler vardır.
5)
Atasözleriyle İlgili Yanlış(lar)
“ ‘Körler
ülkesinde, tek gözlü baş olur!’ demiş eskiler.” (Hasan Uysal, “TOKİ Aracılığı ile Nasıl Soyuluyoruz”,
Oda TV, 10.07.2011) (“tek gözlü”den sonra virgül olmalı. A.T.)
Ben bu sözü ilk kez (yıllar önce) “Körler memleketinde şaşı padişah olur” biçiminde Aziz Nesin’in Azizname Taşlamalar yapıtındaki Sarı Çizmeli Memet’e Mektup şiirinin kavuştak dizesi olarak duymuştum. Oda TV’de yukarıdaki biçimiyle görünce biraz araştırdım. Ömer Asım Aksoy, Atasözleri Sözlüğünde, Aziz Nesin gibi alıyor. Emin Özdemir de “Körler memleketinde şaşılar padişah (baş) olur.” biçiminde yer vermiş. İşin ilginç yanı, atasözümüz diye değerlendirdiğimiz bu söz, Oxford Atasözleri Sözlüğünde de “In the country of the blind, the one-eyed man is king (Körler ülkesinde tek gözlü adam, kraldır).” biçiminde İngiliz atasözü olarak yer alıyor. Çeşitli kaynaklardaki bir başka ilginç bilgi de “Körler memleketinde şaşılar kral olur.”un J.J.Rousseau’ya, “Körler ülkesinde tek gözlü, kral olur.”un da Erasmus’a mal edilerek verilmesi.
6) Tamlayan Eki Eksikliğinden Kaynaklanan
Yanlışlar
“Sınav günü sınavın başlama
saatinden 1 saat 15 dakika önce binaya gelerek Bina Sınav Sorumlusunun
gözetiminde yoklamayı imzalamayan salon başkanı/gözetmen yerine yedek görevli
görevlendirileceğinden görevlendirilmesi iptal edilmiş sayılır.” (ÖSYM Sınav Yönergesi, 13.05.2011, s.5)
Çok
kesin bir yanlış değil; ancak “salon başkanı/gözetmen yerine” değil de “salon
başkanı/gözetmenin yerine” denmesi, “(onların) görevlendirilmesi” ilişkisinin
daha açık ve kolay kurulmasını sağlayacaktır.
“Acaba siz Happolati’nin dua kitabı
buluşundan haberiniz var mı?” (Açlık,
Knut Hamsun, Yayına Hazırlayan: Mehmet Karatürk, Zambak Yayınları, Kasım 2008,
s.27)
“Siz” sözcüğü “sizin” olmalı.
7) Dolaylı Tümleç Eksikliğinden Kaynaklanan
Yanlış(lar)
“Sınav görevine geç gelen sınav
görevlilerinin yerine yedek görevlilerden görevlendirme yapılacağından ilgili
sınav günündeki mevcut görevleri iptal edilecek ve daha sonra ÖSYM tarafından
yapılacak sınavlarda bir daha görev verilmeyecektir.” (ÖSYM Sınav Yönergesi, 13.05.2011, s.5)
“Verilmeyecektir” yükleminin dolaylı tümleci (“kendilerine”) eksiktir. (Ayrıca bu tümcedeki “mevcut” sözcüğü de pek gerekli gibi durmamaktadır.)
8) Mantık Yanlışları
“Nâzım Hikmet’in 48. ölüm yıldönümünü
anıyoruz.” (Yol TV, 03.06.2011)
Anılan,
“ölüm yıldönümü” değil, Nâzım Hikmet’tir. Tümce “Nâzım Hikmet’i 48. ölüm
yıldönümünde anıyoruz.” biçiminde olmalıdır.
“Bu terör örgütleri, silahlı terör örgütleri.”
(Abdullah Gül, T.C.Cumhurbaşkanı, Habertürk TV, Haberler, 07.06.2011)
“Terör örgütü” denince (özellikle Türkiye’de), usumuza “silahlı örgütler” geliyor.
9)
Özne - Yüklem Uyuşmazlığı
“Hayatımın en mutlu anıymış, bilmiyordum.
Bilseydim, bu mutluluğu koruyabilir, her şey de bambaşka gelişebilir miydi?”
(Orhan Pamuk, Masumiyet Müzesi, İletişim Yayınları, 2008, s.11)
Yapıtın
ilk iki tümcesi böyle. İkinci tümcede yazar “koruyabilirdim” mi demek istiyor,
“koruyabilir miydim” mi demek istiyor, anlaşılmıyor. Kesin olan şu:
“koruyabilir” sözcüğünün çekimi yanlış.
“Bazan yağmur yağar, camlardaki tıpırtıyı
dinlerdik.” (Orhan Pamuk, Masumiyet Müzesi, İletişim Yayınları, 2008,
s.443)
“Yağar”
sözcüğü, “yağardı” olmalı (bu tümcede özne “yağmur”dur); çünkü ikinci
yüklemdeki “-dik” eki “yağar”ı kapsar durumdadır (her iki eylem de geniş
zamanlı olduğu için: yağar, dinler).
“Hem yürüyor, hem de acı çeken bu ihtiyara bakıyor, kızgınlığım da
gittikçe artıyordu.” (Açlık, Knut Hamsun, Yayına
Hazırlayan: Mehmet Karatürk, Zambak Yayınları, Kasım 2008, s.10)
“Bakıyor” sözcüğü, “bakıyordum”
olmalı; çünkü ilk iki yüklemin (yürüyor, bakıyor) öznesi “ben”dir. (“Artıyordu”
yükleminin öznesi “kızgınlığım”dır.)
“Beni incelemesine kızmış, yanından ayrılmadan önce kendisine bir ders
vermek istedim.” (Açlık, Knut Hamsun, Yayına
Hazırlayan: Mehmet Karatürk, Zambak Yayınları, Kasım 2008, s.12)
“Kızmış” sözcüğü, “kızmıştım” olmalı, doğru kişiye (“ben” öznesine) bağlanmalıdır.
10)
Eylemsi Eksikliğinden Kaynaklanan Yanlış(lar)
“O kadar heyecanlanmıştım ki bu yaşlı
adamın her sokak başında durup ne yöne
gideceğimi beklemekte, sonra da elindeki paketleri sallayarak önümde gitmeyi
kaçırmamak için var gücüyle yürüdüğü vehmine kapılmıştım.” (Açlık, Knut Hamsun, Yayına Hazırlayan: Mehmet Karatürk,
Zambak Yayınları, Kasım 2008, s.10)
Sanırım “beklemekte” sözcüğünden sonra “olduğu” eylemsisi getirilirse tümce düzelir.
11)
Kırma (:Melez) Sözcük ve Tamlamalar
“İpana anti çürük sensitive diş
macunu” (Ürünün üzerindeki yazı, 10.07.2011)
“Anti
çürük” yerine “çürüğe karşı” desek olmaz mı?
“Sokaklarda başlamış olan gürültüler odama
kadar yükseliyor, bütün cazipliğiyle beni dışarıya çağırıyordu.” (Açlık,
Knut Hamsun, Yayına Hazırlayan: Mehmet Karatürk, Zambak Yayınları, Kasım 2008,
s.7)
“Cazip”
sözcüğü Arapça kökenli; anlamı da “çekici, alımlı, albenili, elverişli, ilgi
uyandıran” . Yukarıdaki tümcede “caziplik” yerine (Türkçenin türetme
olanaklarını düzgün kullanarak, “-lik” yapım ekini yine Türkçe bir sözcüğe
getirerek) “çekicilik” denebilir.
“Kocaman ve kahverenkli bir köpek karşı
kaldırıma atladı.” (Açlık, Knut Hamsun, Yayına Hazırlayan: Mehmet Karatürk,
Zambak Yayınları, Kasım 2008, s.16)
Sözlüklerde “kahverenkli” diye bir sözcük yok, “kahverengi” var.
12) Çatı Uyuşmazlığından Kaynaklanan Yanlış(lar)
“Bir hafta kadar önce geri verilmek
üzere ondan bir yorgan almıştım.”
(Açlık, Knut Hamsun, Yayına Hazırlayan: Mehmet Karatürk, Zambak Yayınları,
Kasım 2008, s.10)
“Verilmek” sözcüğü, “vermek” olmalıdır. (Ayrıca, “önce” sözcüğünden sonra da virgül kullanılmalıdır.)
13)
Gereksiz Ek Kullanmaktan Kaynaklanan Yanlışlar
“Tüm bu aksesuarları alacak el çantası aynı
zamanda omuza asılabilinir.” (ykmden.com, 14.06.2011)
“Asılabilinir”
sözcüğünde iki kez edilgenlik eki kullanılmıştır; oysa biri yeterlidir:
asılabilir.
(Ayrıca, “omuza” sözcüğü, omza olmalı.)
“Güneşin tadını çıkartıyor.” (TNT TV,
Dedikodu, 26.06.2011)
“Çıkartıyor”
yerine “çıkarıyor” yeterlidir. (“-ar-” ve “-t-” oldurganlık-ettirgenlik
eklerindendir.)
──────────
*Bu
yazının birincisi ÇTD’nin 199., ikincisi 211., üçüncüsü 247. sayısında
yayımlanmıştır.
(Çağdaş Türk Dili 283, Eylül 2011)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder