Ali
TÜRKSEVEN
Türk dilbilgisinin öğretiminde
başarılı olunamayışının çok değişik nedenleri vardır. Önemli bir neden de, dil
uzmanlarının hepsinin üzerinde görüş birliğine vardığı bir dilbilgisi yapıtının
ortaya konulamamış olmasıdır. Tümcenin öğelerinden tutun da terimlerin adını
koymaya değin türlü türlü sorunlar vardır.
Bu yazı, dilbilgisinin çelişkili
konularından birini ele almaktadır: 3. Tekil kişi bildirme eki olarak bilinen "-dir"
ve buna bağlı olarak "Durum Bileşik Zamanı".
Görebildiğimizce, bu konuya ilk
kez değinen yazı Vecihe Hatiboğlu'nun Türk Dili'nin Mart 1953 sayısında
yayımlanan "Türk Gramerinde Yeni Araştırmalar" başlıklı yazısıdır.
Yazar, burada “-dir” ekinin kökenini, özellikle, Kaşgarlı'nın Divan'ından
yararlanarak açıklar. Sonuçta, haklı olarak, “-dir” ekini bildirme eklerinden
ayırır. Örneği şöyledir: hasta-y-ım, hasta-sın, hasta, hasta-y-ız,
hasta-sın-ız, hasta. Yalnız, yazarın bir yanlışı vardır: " 'Gelecek'
partisipiumu, aynen 'hasta' 'güzel' kelimeleri gibi sıfattır ve tıpkı onlar
gibi, sentaks hususiyetiyle, hem sıfat, hem de fiil olarak kullanılır: 'gelecek
tren', 'tren gelecek' ifadelerinde olduğu gibi." Bugün artık, bir sözcüğe
tek başına "sıfat" demek yanlıştır. "Hasta" ve
"güzel" tek başına addır. Ancak bir adın önünde nitelik bildirirlerse
sıfat olurlar. "Gelecek" sözcüğü de ortaç (sıfat fiil) olursa, sıfat
göreviyle kullanılabilir; ancak bu durumuyla o artık, eylemsidir.
"Gelecek" sözcüğü, gelecek zamanın 3.tk. kişi çekimi olarak
kullanılırsa, eylemdir. Yazarın yazısında bu durumların karıştırıldığı
görülüyor. Demek ki kırk yıl önce, dilbilgimizde belirsizlikler daha çokmuş.
1953'te yayımlanan -bizim
gördüğümüz- ikinci yazı da, Annemarie von Gabain'in Türk Dili Araştırmaları
Yıllığı - Belleten (1953 ss. 16-28)'de yayımlanan "Verbalkompositionen im
Türkischen (Türkçede Fiil Birleşmeleri)" başlıklı makalesidir. Yazar,
yardımcı eylemleri anlatırken “dur-” eyleminin ekleştiğini söyler; örneğin,
sevmişim tur->sevmişimdir. "Bu +dır çok defa -mış, -acak ve -malı
şekillerinin yalnız 3. şahıs işareti olarak kullanılır." der. Bu konuda
ayrıntılı çalışmaları Türk meslektaşlarından beklediğini de ekler.
Gabain'in bu yazısı üzerine
Hatiboğlu, Türk Dili'nin Eylül 1953 sayısında "(-dir) Eki Meselesi"
başlıklı bir yazı yayımlar. Bu ekin "kat'i haber" ve "kuvvetli
ihtimal" anlamları kattığını belirterek çeşitli tümce örnekleri verir.
Verdiği örnekler, hep çekimli eylemlere bu ekin gelişiyle ilgilidir:
yaptırmıştır, görmüşümdür, söylemişimdir, etmişizdir, kalmışızdır, duymuşsundur,
gitmişsindir, bulunmuşsunuzdur.
Hatiboğlu, yazısının sonunda,
çeşitli nedenlerden dolayı, verdiği örneklerin dilbilgisi kitaplarında yer
almadığını, bundan sonra yer alması gerektiğini belirtir. Dilbilgisi
kitaplarımıza baktığımızda, artık, bu çeşit örneklerin de incelendiğini
görüyoruz.
_____________________________
* Bu yazı, yazarın "Cümlelerin
Yüklemlerine Göre Bölümlendirilişinde Ortaya Çıkan Belirsizlikler" adlı Okul
Bitirme Tezinden özetlenmiştir.
Bildirme
Ekleri:
Dilbilgisi yapıtları, bildirme
eklerini şöyle sıralar:
Tekil: 1. kişi: -ım, -im, -um,
-üm
2. kişi: -sın, -sin,
-sun, -sün
3. kişi: -dır, -dir,
-dur, -dür; -tır, -tir, -tur, -tür
Çoğul: 1. kişi: -iz, -iz, -uz,
-üz
2. kişi: -sınız, -siniz,
-sunuz, -sünüz
3. kişi: -dırlar,
-dirler, -durlar, -dürler; -tırlar, -tirler, turlar, -türler
Bu ekler, i- eyleminin
(ekeylemin) şimdiki zamanının (ya da geniş zamanının) ekleri olarak verilir. Bu
eklerin birinci ve ikinci kişileri “er-“ eyleminin geniş zamanının
ekleşmesinden doğmuştur. Üçüncü kişiler “tur-(dur-)” eyleminden gelir.
Ergin, bildirme eklerini
yukarıdaki gibi sıralar.[1]
Gencan da özdeş görüştedir.[2]
Banguoğlu 3. kişi çekiminin sıfır ek sayılabileceğine değinir.[3]
Kutluk da Ergin ve Gencan'la özdeş görüştedir.[4]
Ediskun ise, ekeylemin 3. kişi eklerinin, öbürlerinden ayrı bir kökten geldiği
için, ekeylemin çekimi içine girmemesi gerektiğini söyler; ancak o da bu ekleri
yukarıdaki gibi sıralar.[5]
Bizim görüşümüz de Hatiboğlu ve Ediskun'la koşuttur. Başka bir deyişle,
ekeylemin şimdiki zaman (ya da geniş zaman) çekiminden -dir eki çıkarılmalıdır.
Örneğin, şunları karşılaştıralım:
Bildirme
Ekleriyle: -dir Ekivle:
güzel
- im güzel
- im - dir
güzel
- sin güzel
- sin - dir
güzel
– Ø güzel - dir
güzel
- iz güzel
- iz - dir
güzel
- siniz güzel
-siniz - dir
güzel
- ler güzel
- ler - dir (güzel-dir-ler)
Adını da şöyle koyabiliriz: Bildirme
ekleriyle yapılan çekime "ekeylemin geniş zamanı” dersek, “-dir” ekiyle
yapılan çekime de "ekeylemin geniş zamanının durum bileşik çekimi"
demek uygun olur (Ediskun[6]
ve Kükey’den[7]
örnekseyerek).
Durum
Bileşik Zamanı
Artık, eylemlerin bileşik
çekimine "durum bileşik zamanı" da eklenmelidir. Ergin, adını
"Kuvvetlendirme ve İhtimal" diye koyarken bu konuyu “Fiillerin Birleşik
Çekimleri" adlı bölümün sonunda işler.[8]
Banguoğlu, “Fiillerin Çekimi” bölümünde "Çevrik Kipler" başlığı
altında inceler.[9] Ediskun,
"Bileşik Zamanlı Fiiller" konusunun "Durum Bileşik Zamanı"
bölümünde inceler.[10]
Kükey “Hal Bileşik Zamanı” adı altında inceler.[11]
Kimi dilbilgisi yapıtlarında böyle bir bölümleme ve adlandırmaya
rastlanmamaktadır.
Sorun, bununla bitmemektedir. Bir
de durum bileşik zamanlı eylemlerin görevli olduğu tümcelerin "yüklemin
soyuna göre" bölümlendirmesinde aldığı ad konusu vardır ve epeyce de
çelişki vardır.
Ediskun, Durum Bileşik Zamanı
diye bir bölüm açmasına karşın, "İsim Cümleleri" konusunda
"yazıyordum, yorulmuşsunuzdur, gülerimdir, doğacaktır, kullanmalıdırlar"
gibi çekimli eylemlerle biten tümceleri, ad tümcesi sayıyor.[12]
Gerekçesi ise belli değildir.
Burdurlu ise daha da
çelişkilidir: "İnsan, dallarla bulutlarla bir hep o maviliklerden
geçmiştir." tümcesini eylem tümcesi sayarken, "Şimdi orada herkes yataklara
serilmişlerdir." tümcesini ad tümcesi sayıyor.[13]
Burdurlu'nun çelişkisini, üç
kişilik kurulca hazırlanan Türkiye Türkçesinin Sözdizimi[14]
adlı yapıtta da görüyoruz: "Bu
insanların içine kurt düşmüştür.", "Ayrıca şiir sanatı oldum bittim
burada açıklaması yapılan şiir olmamıştır, o bir masal anlatmış, öykü de
anlatmıştır." gibi örnekler eylem tümcesi sayılırken; "İnsanlık,
birtakım düşün akımlarına kulak vermesini bilmiştir.", "Bir fikir
uğruna fedai olmayı göze almış insan takdirle, minnetle karşılanmalıdır."
gibi tümceler de ad tümcesi sayılmıştır.
Burada Gencan'ın da bir
yanılgısını belirtmemiz gerekiyor: Gencan "Okullar açılacaktır. Havalar
serinlemiştir... tümcelerinde açılacak,
serinlemiş sözcüklerini eylem sayacağımız gibi birer sıfat da sayabiliriz.
Böyle düşünülünce bunların ad tümcesi sayılması ve anlamları bakımından şu
örnekle karşılaştırılmaları usa uygun düşebilir: Okullar açıktır. Havalar
serindir." demektedir.[15]
Gencan'ın yanılgısı,
"açılacak" ve "serinlemiş" sözcüklerini, buradaki kullanımlarında
sıfat saymasıdır. Bu sözcükler, burada eylemdir. "Okullar açılacaktır."
ile "Okullar açıktır." tümceleri arasında, zaman bakımından çok büyük
ayrım vardır. Gencan, "Okullar açılacaktır. Havalar serinlemiştir."
tümcelerinin ad tümcesi mi, eylem tümcesi mi olduğu konusunda kararsızdır.
Ancak, "Yere düşen sancağın nasıl kaldırıldığını görmüşsünüzdür.",
"Merhum kayınpederimin kemiklerini İstanbul'a getireceğimdir." gibi
tümcelerin eylem tümcesi olduğunu, ad tümcesi sayılamayacağını belirtir.
Kükey[16]
ise, "Durum Bileşik Zamanı"na göre çekimlenen eylemli tümceleri ad
tümcesi sayar.
Ekeylemin
Durum Bileşik Zamanı Çekimi
Şimdiki
(ya da genis) Zaman
Öğrenilen
(:Belirsiz) Geçmiş Zaman
güzelimdir güzelmişimdir
güzelsindir güzelmişsindir
güzeldir güzelmiştir
güzelizdir güzelmişizdir
güzelsinizdir güzelmişsinizdir
güzeldirler
(güzellerdir) güzelmiştirler (güzelmişlerdir)
° Görülen geçmiş zaman ve koşul
kiplerine bu ek getirilemez. (Yukarıdaki çekimlerin olumsuzu "değil"
ilgeciyle yapılır; ayrıca, olumlu-soru ve olumsuz-soru çekimleri de
yapılabilir.)
Eylemlerin
Durum Bileşik Zamanı Çekimi İçin Bir Deneme*
Geniş Zaman Şimdiki
Zaman Öğrenilen
Geçmiş Zaman
severimdir seviyorumdur
sevmişimdir
seversindir
seviyorsundur
sevmişsindir
……………. seviyordur sevmiştir
severizdir seviyoruzdur sevmişizdir
seversinizdir seviyorsunuzdur sevmişsinizdir
………….. seviyorlardır
(seviyordurlar) sevmişlerdir
(sevmiştirler)
Gelecek
Zaman
İstek
Kipi Gereklik
Kipi
seveceğimdir ………. sevmeliyimdir
seveceksindir sevesindir sevmelisindir
sevecektir ………… sevmelidir
seveceğizdir …………. sevmeliyizdir
seveceksinizdir sevesinizdir sevmelisinizdir
seveceklerdir
(sevecektirler) …………….. sevmelilerdir (sevmelidirler)
° Görülen geçmiş zaman, buyrum ve
koşul kiplerine bu ek getirilmez (Yukarıda yalnızca olumlu çekim verildi.
Bunların olumsuzu, olumlu-sorusu ve olumsuz sorusu da yapılabilir.)
(Türk Dili Dergisi 46, Ocak/Şubat 1995)
[1] Muharrem Ergin, Türk Dil Bilgisi (Beşinci Baskı, İstanbul: Boğaziçi yayınları, 1980). ss. 316-317.
[2] Tahir Nejat Gencan, Dilbilgisi (Gözden geçirilmiş dördüncü baskı. Ankara: TDK Yayınları, 1979), s. 346.
[3] Tahsin Banguoğlu, Türkçenin Grameri (İstanbul: 1974), ss. 474-475.
[4] İbrahim Kutluk, Neşe Atabay, Sevgi Özel, Sözcük Türleri (Ankara: TDK Yayınları, 1983), 216.
[5] Haydar Ediskun, Türk Dil Bilgisi (İstanbul: Remzi Kitabevi, 1985), s. 188.
[6] Ediskun, 1985, Ön. ver., ss. 210-211.
[7] Mazhar Kükey, Uygulamalı Örneklerle Türkçenin Sözdizimi (Ankara: 1975), ss. 309-315.
[8] Ergin, 1980, Ön. ver., ss. 319-332.
[9] Banguoğlu, 1974, Ön. ver., ss. 440-457.
[10] Ediskun, 1985, Ön. ver., ss. 195-218.
[11] Kükey, 1975, Ön. ver., ss. 309-315.
[12] Ediskun, 1985, Ön. ver., ss. 342-348.
[13] İ. Zeki Burdurlu, Tümce Çözümlemeleri ve İncelemeler (İkinci Baskı, İzmir: İ. E. Enstitüsü Yayınları, 1974), s. 56.
[14] Neşe Atabay, Sevgi Özel, Ayfer Çam, Türkiye Türkçesinin Sözdizimi (Ankara: TDK Yayınları, 1981), ss. 68-80.
[15] Gencan, 1979, Ön. ver., s. 83.
[16] Kükey, 1975, Ön. ver., s. 313.
*Yukarıdaki çekim
tablosu Muharrem Ergin ve Haydar Ediskun'un görüşleri birleştirilerek
hazırlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder